Kansas City Fed Başkanı Schmid, Enflasyon Tehlikesine Dikkat Çekti
Kansas City Federal Reserve Bank Başkanı Jeff Schmid, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, faiz oranlarını daha fazla düşürmeye sıcak bakmadığını belirterek, Fed’in aşırı sıkı veya aşırı gevşek politika riskleri arasında dengede hareket ederken önceliğini yüksek enflasyon tehlikesine vermesi gerektiğini söyledi.
Schmid, Fed’in eylül ayında gerçekleştirdiği çeyrek puanlık faiz indirimi için oy kullanmış ve iş gücü piyasasındaki yavaşlamayı göz önünde bulundurarak bunun uygun bir risk yönetimi adımı olduğunu ifade etmişti. Ancak politika gevşetme konusundaki tereddüdü, Fed Başkanı Jerome Powell’ın bu ayın ilerleyen günlerinde Fed’in bir sonraki faiz kararında konsensüs oluşturmakta karşılaştığı zorlukları gösteriyor.
En az birkaç Fed yetkilisi, ilave faiz indirimlerinin enflasyonu yeniden canlandırabileceği endişesini dile getirdi; bunlar arasında Dallas Fed Başkanı Lorie Logan ve Cleveland Fed üyesi Beth Hammack da yer alıyor. Öte yandan Fed’in en yeni yöneticisi Stephen Miran, geçen ay muhalefet etmiş ve o zamandan beri altı kez kamuoyuna çıkarak önümüzdeki birkaç toplantıda agresif faiz indirimi çağrısında bulunmuştu.
Miran bu görüşte tek başına olsa da, Fed’in diğer bazı yetkilileri—Denetim Başkan Yardımcısı Michelle Bowman ve San Francisco Fed Başkanı Mary Daly dahil—iş gücü piyasasındaki zayıflamayı önlemek için sınırlı da olsa ek faiz indirimlerini destekliyor. Son veriler, aylık istihdam artışlarının hızla düştüğünü gösteriyor.
Schmid, Kansas City CFA Society’ye yaptığı konuşmada, şirketlerin Başkan Donald Trump’ın tarifeleriyle ilgili belirsizlikleri yönetmeye çalışırken işe alım kararlarını ertelediğini ve yapay zekânın gelecekteki işgücü ihtiyaçları üzerindeki etkilerini değerlendirdiğini söyledi.
Buna rağmen, işsizlik oranı yüzde 4,3 gibi göstergeler de dahil olmak üzere çeşitli verilerin, iş gücü piyasasının genel olarak sağlıklı olduğunu gösterdiğini belirtti.
Enflasyonun ise hâlâ yüksek olduğunu vurgulayan Schmid, hizmet enflasyonunun son aylarda yaklaşık yüzde 3,5 civarında sabitlendiğini ve bunun Fed’in yüzde 2 hedefinin oldukça üzerinde olduğunu söyledi.
Schmid, “Endişe verici bir işaret, fiyat artışlarının giderek yaygınlaşmasıdır” diyerek, resmi enflasyon istatistiklerinde takip edilen kategorilerin ağustos itibarıyla yaklaşık yüzde 80’inin fiyat artışı yaşadığını, yıl başında bu oranın yüzde 70 olduğunu belirtti. “Genel olarak tarifelerin enflasyon üzerindeki etkisinin sınırlı olacağını öngörüyorum, ancak bunu politika faizinin agresif şekilde düşürülmesi gerektiğine dair bir işaret olarak değil, mevcut politikanın uygun şekilde ayarlandığına dair bir gösterge olarak görüyorum.”
Schmid, Fed yetkililerinin ödünleşmelerle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, “Faizleri iş gücü piyasasını canlandırmak için düşürürlerse enflasyon riski ortaya çıkar; enflasyonu düşürmek için yeterince yüksek tutarlarsa işsizlik artabilir. Bu, Fed Başkanı Powell’ın da belirttiği bir denge işidir” dedi.
“Bu kısıtlar, rekabet eden hedefler arasında zor kararlar alınmasını gerektiriyor ve Fed’in enflasyon ve istihdam konusunda bu zorlu kararları alması bekleniyor” diyen Schmid, hazırladığı konuşma metninde “muhafaza etmek zorunda” ifadesini vurguladı.
Schmid, ekonominin momentum kazandığını ve yapay zekâya yönelik yazılım harcamalarının iş yatırımlarını desteklediğini söyledi; bu yatırımlar normalde yüksek faiz dönemlerinde zayıflıyor. Hisse senedi piyasalarının rekor seviyelere yakın olduğunu ve kurumsal tahvil marjlarının dar olduğunu da belirtti.
“Genel olarak, ekonomi ve finansal piyasaların mevcut durumu göz önüne alındığında, mevcut politika duruşunun yalnızca hafifçe kısıtlayıcı olduğunu düşünüyorum; bence bu doğru konum” dedi.
Finansal piyasalar, Fed’in ekim ve aralık ayındaki bir sonraki iki toplantısında çeyrek puanlık bir faiz indirimi ihtimalini yüksek olarak fiyatlıyor.
Kaynak: Reuters